Haber

Van Kalesi aydınlıktır, tarih karanlıkların içindedir…

KAMYONET –Urartu uygarlığının başkenti Van’ın (Tuşpa) tarihi simgelerinden biri olan Van Kalesi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Van Valiliği ve Van Büyükşehir Belediyesi tarafından aydınlatma çalışması yapıldı. MÖ 840 ile MÖ 825 yılları arasında Urartu Hükümdarı Sarduri.

Aydınlatma çalışmalarında kullanılan yöntemler ve ortaya çıkan görüntüler yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Urartulog Doç. Heidelberg Üniversitesi Prehistorya ve Protohistorya ile Yakın Doğu Arkeolojisi Enstitüsü’nde çalışmalar yürüten Prof. Dr. Kenan Işık, proje kapsamında kullanılan iş makinaları ve elektrik kablolarının geçmesi için açılan kanalların Van’ın tarihine büyük zararlar verdiğini belirtti.

Çalışmada ağır makineler kullanıldı

‘VAN’IN 7 BİN YILLIK HAFIZASI KEPÇELERLE YOK EDİLİYOR’

Doç. Dr. Işık, “İş makineleriyle büyük bir müdahalenin yapıldığını görüyoruz. Belki de eski Van’a yapılan en yıkıcı müdahale. Yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki kale falezine paralel, tamamı birinci derece sit alanı olan bir yerde, 2 metreden daha derin görünen bir hattın kazıldığını hayal edin. Van’ın 7 bin yıllık hafızası kazıcılarla adeta yok ediliyor. Sorsanız aslında bölgeye hizmet verdiklerini iddia edecekler. Binlerce yıllık tarih, Van Kalesi’nin silüetini geceleri hayranlık uyandıracak şekilde özensizce yapılıyor. Belki korunamadığı için 1-2 ay içinde sökülecek bir tesisat için. Definecilerden ve müteahhit restoratörlerden koruyamayacağınız gibi kablo hırsızlarından da maalesef koruyamayacaksınız. “Sebep olduğunuz yıkım size kalacak” dedi.

Aydınlatma direklerinin ortasında bulunan elektrik kabloları tarihi alanda açılan kanallardan geçirildi.

‘BU KADAR KORKUNÇ BİR MÜDAHALEYE GEREK VAR MIYDI?’

Urartu’nun başkenti Tuşpa/Van Kalesi’nin güneyinde yer alan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan eski Van kentinde yapılan uygulamayı ‘felaket’ olarak değerlendiren Işık, “Van Kalesi ve eski Van tabanında 7 bin yıllık yerleşim alanı, kanalın açıldığı hat yer alır.Özellikle Orta Çağ İslam ve Ermeni eserlerinin yer aldığı bir güzergahtır.Aynı zamanda bugün Van’ın en değerli tarihi ve turistik yerlerinden biridir. Geçmişte “kaleyi aydınlatmak” amacıyla uçurumun güney sınırı boyunca defalarca kablo hatları çekilmişti.Korunamayan bu bölümdeki ışıklar kısa sürede bozularak atıl hale geldi ve sonunda kablolar da işlevsiz hale geldi. Korunamayan bu tesisatın yerine yenisinin konulması ne yazık ki düşünülmüş olmalı ve ‘daha derin olursa zarar görmez’ mantığıyla sanırım. Kazılmamış veya onarılmamış bir alana müdahale gerekli mi? söz konusu.

İş makineleri yardımıyla açılan kanallar kalenin güneyinden yaklaşık 1 kilometre kadar uzanıyor.

‘HERŞEYİ PARAYA DÖNÜŞTÜRME MANTIĞIYLA BAKAN BİR ANLAYIŞ VAR’

Kalenin aydınlatılması kararından uygulamasına kadar pek çok sorunun yaşandığını belirten Işık, eski Van kent bölgesindeki aydınlatma direklerinin yerleştirildiği tarihi yapılara ve hatalı onarım uygulamalarına da dikkat çekti ve şöyle konuştu: tüm tarihi alanlara iddialı, pazar odaklı, her şeyi paraya çevirme mantığıyla bakan bir tavır.Bakın iş makinalarıyla metrelerce derinlik ve genişlikte kazılan bu sınırda binlerce yıl var eski ‘T’ niş alanları, Ermeni Kiliseleri, Osmanlı resmi binaları, Miri deposu, su yapıları ve birçok bina veya tarihi tesis.Bu arada her zaman birçok medeniyete ve kimliğe ev sahipliği yapan bu şehrin Türk-İslam kimliğini vurgulamak istiyorlar. Eski Van’ın yakınında modern camiler var ve halkımız orada ibadet ediyor.Peki bu çok özel tarihi şehre yapılan zorunlu müdahaleler nelerdir?Hem kalede hem de eski Van’da camilerin hizmete açılması için çalışmalar yapılıyor. tapmak. Sadece temel izleri kalan Horhor Camii, birkaç yıl önce tam anlamıyla yeniden inşa edildi. Tamir edilmeden sıfırdan yapılmış bir yapıydı ve camiyi yer altı ve kaynak suları sular altında bırakmıştı. “Bugün müsait değil.”

Dökülen beton üzerine aydınlatma direkleri monte edildi

‘RESTORE EDİLEN BİNALARIN RESTORASYON YAPILAN BÖLÜMLERİ YIKILDI’

Milyonlarca lira harcanan onarım çalışmalarının kalitesiz olduğunu vurgulayan Işık, “Eski Van’da özellikle camilere yapılan restorasyonların 2011 depreminde nasıl yıkıldığını hepimiz gördük. ‘Yıkıldı, restore edelim’ denilen binaların restore edilen kısımları yıkıldı. Kalenin çok yakınında sahil yolu projesine bağlı doğal sit alanı da bulunuyor. Kale ile kıyı arasında kuş ve su hayvanlarının bulunduğu sulak alanlar var, bunlar ne kadar korunacak? diye sordu.

Restorasyonuna başlanan tarihi Ulu Cami

‘BİNALARIN STAND-BY LEVHALARIN KALDIRILMASI OLUMSUZ SONUÇLAR OLACAKTIR.’

Van Valiliği, Van Kalesi’nin güneyinde yer alan ve söz konusu aydınlatma direklerinin bulunduğu tarihi kentin yeniden inşası için çalışmalara başlandığını duyurdu. Urartubilimci Kenan Işık, uzmanların daha önce bu çalışmayla ilgili tam tersi görüş bildirdiğini belirterek, şunları söyledi: “Eski Van kentinin batısındaki alanlar da korunması gereken sulak alanlardır. Yeraltı suyu seviyesi oldukça yüksektir. Hatta bazı seyyahlara göre şehirde salgın hastalıklar da bu nedenle sıklıkla görülüyordu. Bazı seyyahlar da kitaplarında Eski Van’ın bu nedenle terk edildiğini yazmışlardır. Hem tarihi bilgiler hem de son dönemdeki bilimsel çalışmalar, eski Van’daki yapıların pervasızca yıkılmasının olumsuz sonuçlar doğuracağını öne sürse de, Van’ın Türk-İslam kimliğini öne çıkarmak isteyen devlet ve siyasetçilerin bu yapıların tamamen yenilenmesi konusunda ısrarcı olduğu anlaşılıyor. yapılar ve hatta ibadete açılıyor. ”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu