Teknoloji

Siyasi Partiler Sosyal Medyada Bizi Nasıl Kutuplaştırıyor?

Peki Hangi ittifak/aday/parti ne tür manipülasyonlarla seçmeni etkilemeye çalıştı?Sosyal medya platformları seçim gündeminde yeterince adil oldu mu?

Ders Sosyal Medya Manipülasyon Araştırmacısı Dr. Tuğrulcan Elmas ile aldık. İşte kendisine sorduğumuz sorular ve verdiği cevaplar:

Türkiye’de seçimlerde bilgi kirliliğini önlemek için sosyal medya platformları neden harekete geçmedi?

Örneğin, Twitter’ın asılsız bilgilerle tweet’leri etiketlediğini ve haber bağlantılarını tıklamadan retweetlediğinizde ihtarları kaldırdığını da gördük. Böyle bir durumda sonuçtan platformların sorumlu olduğunu söyleyebilir miyiz?

“Bilgi kirliliğini önlemek analiz ister ve bu analizler emek ister, para ister, Bu da firma için masraf anlamına gelmektedir.Aynı zamanda platformlar bilgi kirliliğini önlemekte ve aktif kullanıcıları cezalandırmaktadır. Aktif kullanıcıları rahatsız edebilir ve sayılarını azaltabilir.Bu da ekonomik kayba neden olur.

Çünkü aktif kullanıcı sayısı, daha fazla reklam gören daha fazla göz demektir. reklam geliri demektir.Bu nedenle hiçbir platform kendilerine yaramadığı için herhangi bir teşvik ve baskı olmaksızın bilgi kirliliği ile baş etmeye çalışmıyor.”

Sosyal medya platformlarının doğru yapabileceği önlemlerle karşılaştınız mı? Bunlar ne?

“ABD seçimleri sırasında Twitter QAnon, komplo teorilerini yayan hesapları kapattı. 70.000 hesap kapatıldı ve QAnon ile ilgili tweetlerin %85’i silindi. Aynı sert önlemleri başka ülkelerde de alabilirlerdi ama almadılar.

Twitter aynı zamanda “Topluluk Notları” Yanıltıcı tweetlerin altına okuyucu notu ekleme özelliği eklendi. Yani okurlar yalan haberlerin altına doğruları yazabiliyor. Şu anda nadir görülen ve gerçekleştiğinde muhtemelen tartışmalı olacak bir karar. Ancak yanlış bilgilendirmeyi bir ölçüde önleyebilir.

Facebook, sayfa şeffaflığı konusunda kararlar aldı. Örneğin sayfanın eski isimlerini, kaç admini olduğunu, adminlerin nereli olduğunu yayınlar. Bu önlemler yeterli değil ama hiç yoktan iyidir. bire bir Twitter da yapabilir, ama yapmaz.

2016’daki Amerikan seçimlerinde Rusların manipüle ettiği ortaya çıktığında Facebook ve Twitter bu tür müdahaleleri bildirmeye ve verilerini yayınlamaya başladı. Bu konudaki çabaları yeterli olmasa da iyi bir başlangıç ​​oldu. Umarım bunu yapmaya devam ederler. Twitter bu konuda yeni girişimlerde bulundu ancak Elon Musk’tan sonra bu proje donmuş görünüyor.”

Geçtiğimiz günlerde Türkiye mahkeme kararları doğrultusunda birçok hesap Twitter tarafından sansürlendi.

Elon Musk da dünya çapında eleştirildi ancak bu kararını savundu. Bu konudaki görüşünüz nedir?

“Daha önce Elon MuskTürkiye mahkeme kararları doğrultusunda sansürlenmesi (Türkiye’den engellenmesi) gereken hesapların listesini Twitter’a gönderiyor ve Twitter bu kararların bir kısmını hayata geçiriyor.

Sansürlenen hesaplar çoğunlukla hükümetin PKK veya FETÖ ile bağlantılı olduğunu iddia ettiği hesaplardı. 12 Mayıs’ta olanlardan farklı değil. Türkiye daha önce 4 hesapla ilgili mahkeme kararı göndermişti. Twitter bu kararları uygulamadı. Ardından 11 Mayıs’ta Türkiye bu kararları hatırlattı ve hesapların derhal kapatılması gerektiğini söyledi. bir tür ültimatomverilmiş.

Elon Musk bunu kabul etti ve hesapları sansürledi. Elon Musk’ın Twitter’ının geçmişe göre yaptığı yeni bir şey yok. Ama olay şu ki, Elon Musk “koşulsuz özgür düşünce”Yabancı basın, Musk’ı idealiyle çelişmekle suçladı.

Yukarıda söylediğim gibi, platformlar için Ana amaç kar elde etmektir.Platformlar üzerinde baskı varsa, kapanma ve kullanıcıyı, yani parayı kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kalırlarsa, özgür düşüncenin romantik ideallerinden vazgeçebilirler.”

Sizce seçim sürecindeki en çarpıcı manipülasyonlar nelerdi? Bu konuda hangi ittifak öne çıktı?

“AKP’nin seçim kampanyasının değerli bir parçası, muhalefetin terörist ve LGBT olduğu söylemini yaymaktı. Kılıçdaroğlu özerklik getirecek, ona gidecek oylar askerlerimizi yönetecek… Montajlı görseller ve afişlerle yayarlar.Bunlar herkesin gözü önünde olduğu için uzun yazmaya gerek yok.

AKP’liler, sosyal medya üzerinden koordineli hareket eden, övünme ya da başkasını hedef alan kampanyalarla ön plana çıktı. Ababil Hareketi gibi kümeler neredeyse her gün kampanya yürüttüler, geçersiz gündemler yarattılar ve içerik yaydılar. ‘Namaz Duası’ kampanyası bunların en etkili örneklerinden biriydi çünkü bu kampanya muhalefet seçmenine de geçti ve gerçekten gündem oldu.

Ali Yeşildağ’ı taklit eden Ali_Yeşilda adlı sahte hesap, Kasetsiz görüntüleri Twitter’da paylaştı, nedense bunlar gerçekmiş gibi yayıldı. Havuz medyası ‘Ali Yeşildağ, Twitter hesabından Muharrem İnce’ye kaset komplosu kuruyor’ o paylaştı. Bu çok başarılı bir manipülasyondu. Montaj yok, teknik başarı yok, sadece gürültü yaratıyor. seçmene algı verildi. Bu algı muhalefeti de aştığı için, muhalefeti bölmeyi başardı.

14 Mayıs sonrası sosyal medya deprem bölgesinde AKP’nin çoğunluğa yansımaları oldu. Kemal Kılıçdaroğlu, bu tepkilerin olmaması gerektiğini tweetledi. AKP ise buna karşı kampanya yürüttü ve ‘CHP’liler sosyal medyadan depremzedeleri aşağılıyor’ diye tepki paylaşımlarını her yere yaydı. Bazı ünlülerin ‘Deprem mağdurlarıyla konuştular’ diye videolarını çekti. Erdoğan da açıklama yaptı. Bazı paylaşımların sahipleri tutuklandı ve tutuklanma görüntüleri internette de yayınlandı. bu da Seçmenleri konsolide eden etkili bir kampanyaydı.

CHP’liler daha çok influencer hesaplarından ‘meme’ diyebileceğimiz komik paylaşımlarla gündeme geldi. Muhalefetin kadına verdiği önemi vurgulayan ve Kılıçdaroğlu’nun mütevazi hayatını gösteren “7. Ok Hanımcılık” videoları AirFryer kampanyasıbunun da bir örneği.

Son zamanlarda İnce yanlısı bazı hesaplar açıldı. Bazıları AKP’liler tarafından yönetiliyor gibi görünüyor çünkü İnce çekilince ‘Vatan için bir oy Erdoğan için bir oy’ kampanyasını başlattılar. CHP’liler bu durumu kampanyaya çevirdiler, her yerde hükümetin İnce’ye gaz verdiğini yazdılar. Bunun doğru olduğu durumlar var ama yanlış olduğunu düşündüğüm durumlar da var. Mesela bir ara ‘Muharrem İnce’ye aşık olduğumuzu söyleyen hesaplar bottur’ gibi bir haber çıktı. Bu olay daha çok bir CHP’linin İnce’yi trollemesi gibiydi. Yani İnce’ye karşı kampanyanın bir parçasıydı.

Ayrıca, Ümit Özdağ Sığınmacı gönderme konusunu gündeme getirmek için sık sık paylaşım yapıyor. Yoluna çıkan şok edici her şeyi paylaşıyor. Bu yazılardan bazılarının sonradan yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle Özdağ manipülasyonlar yapıyor.”

Türkiye’de seçim sürecinde yaşananların bir benzeri dünyada başka var mı?

“ABD 2016 ve ABD 2020. 2016’da Cumhuriyetçiler kutuplaşan toplum Demokratlar, kaçaklar ve Müslüman düşmanlığı üzerinden Cumhuriyetçileri sandık başına götürmeye, siyahları Hillary’den uzaklaştıran paylaşımlarla Demokratları bölmeye çalıştılar. Başardılar. 2020’de Demokratlar, Trump’ın nefreti konusunda birleşti ve sandık başına gitti. Trump’ın yaymaya çalıştığı sahte komplo teorileri bu sefer işe yaramadı.”

Sosyal medyadaki manipülatif içeriğin seçim sonuçlarını etkilediğini varsayarsak, bu toplum hakkında ne söylüyor?

“Bu tür bir manipülatif kampanya, sosyal medyanın güçlü ve güçlü bir aracıdır. Halkın dünya görüşü ve refahı arasında büyük farklılıkların olduğu kutuplaşmış toplumlarda fiyat. Amerika bunun bir örneğidir. Ancak toplum dil-din olarak bölünmüşse, herkes aynı kültür ve refah seviyesindedir ve insanlar gürültü yapmak istemezler. Örneğin İsviçre’de değil. Hiç kimse Almanca konuşan İsviçreliye ‘Fransızca konuşanlar bu vatana karşıdır’ diyemez. Söyleyerek ikna edemez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort